BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A AK PARTİ TBMM GRUP BAŞKAN VEKİLLERİNE, BAKANLARA VE AK PARTİ GENEL MERKEZİNE AÇIK MEKTUP!

ÖNCE konuyu açıklayalım. 8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlayan kişiler normalde yaş şartı olmaksızın, prim günü ve sigortalılık süresiyle emekli olacaklardı. Fakat DSP-ANAP-MHP’den oluşan ucube hükümeti, hazırladığı sosyal güvenlik paketiyle prim gününün yanında yaş şartını getirdi.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A AK PARTİ TBMM GRUP BAŞKAN VEKİLLERİNE, BAKANLARA VE AK PARTİ GENEL MERKEZİNE AÇIK MEKTUP!40'lı yaşlarda emeklilik hayali kuran çalışanlar için 8 Eylül 1999'da yapılan düzenleme şok etkisi yaptı. Örneğin 1974 doğumlu ve 1992'de çalışmaya başlayan bir bayan 2012 yılında emekli olabilecekken, o gün çıkan yasaya göre emeklilik tarihi 2023 yılına uzadı. Yani bu bayan işe girerken beklediği tarihten 11 yıl daha geç emekli olacak.

Tabirim bağışlansın ama 1999 yılının “ucube koalisyon”u bir gece içinde çıkarttığı bir yasa ile binlerce ailenin hayalini yıkmıştı. Bu yasa ülke genelinde belki o gün çok da önemsenmemişti ama bundan yara alan insanlar o zaman bu ucube koalisyonun ortaklarına değil, büyük çoğunluğu Ak Parti’ye oy vererek o partileri cezalandırmıştı.

Bir kere şunun altını iyi çizelim. Bu insanlar erken emeklilik falan istemiyorlar, sadece ilk işe girerken devlet tarafından yapılan akdin yerine getirilmesini istiyorlar.

Olayın siyasi yönüne bakacak olursak…

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da kendi mağduriyetinde dile getirdiği; “Maç devam ederken kural değişmez!” şiarından hareketle haklarının iadesi için mücadele eden bu ülkenin vatandaşları, aileleriyle birlikte 15 milyonluk bir oy potansiyeline sahiptir.

Başta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak iktidarın bazı yetkilileri ve ekonomi bürokratları, sanki bilinçli bir şekilde Ak Parti’nin ilk seçimde büyük bir oy kaybına uğramasını istermişçesine, Emeklilikte Yaş’a Takılan (EYT) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını tahrik edecek açıklamalarda bulunuyorlar.

Bağışlayın ama Mehmet Şimşek bizim aklımıza bir dönem uluslararası güçler tarafından ülkemize gönderilen Kemal Derviş’i hatırlatıyor ve yoksa “bu da başka versiyonu mu?” demekten kendimizi alamıyoruz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik en azından EYT’NİN haklılığını kabul ediyor. Bu nedenle bütün EYT, kendilerine teşekkür ediyor.

EYT mağdurları, aileleriyle birlikte zaman zaman iktidar partisine eleştiriler getiriyor olabilirler. Evet, bu mağduriyetin müsebbibi elbette Ak Parti ve Başbakan Erdoğan değildir ancak bu parti iktidara gelirken, “her bozuk işi düzeltmeye geliyoruz” dememişmiydi?

Ki, haklının hakkını verirsek bir çok iyi reforma da imza atıldı ancak her ne hikmetse konu EYT mağduriyetine gelince sessiz kalmak tercih edildi.

Umutlar Başbakan Erdoğan’da

B milyon kişiyi ortalama aileleri ile beraber hesap edecek olursak, toplam 15 milyon kişi ediyor. Hadi bunların yarısını eleyelim, EYT, 7 buçuk milyon kişilik bir oy potansiyeline sahiptir.

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A AK PARTİ TBMM GRUP BAŞKAN VEKİLLERİNE, BAKANLARA VE AK PARTİ GENEL MERKEZİNE AÇIK MEKTUP!Bu insanları artık durdurmanın, önüne geçmenin imkânı yoktur. EYT, yasal çerçeveye uymak kaydıyla, bu yıl içinde başta Ankara olmak ülkenin değişik illerinde değişik eylemler yapacaktır.

Örneğin Haziran ayında Kayseri’de “ölüm orucu” başlıyor. Bu ve benzeri eylemler çığ gibi büyüyecek çünkü artık EYT’nin beklemeye tahammülü kalmamıştır.

İnanıyorum ki, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek mağduriyetleri tanımasa da EYT ile aynı düşünen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Ak Parti yöneticileri ve en önemlisi de her zaman mağdurun yanında olduğunu beyan eden Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bu mağduriyeti en kısa süre içinde giderecektir, gidermelidir!