SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, aile şirketlerinde “geçişlerin” sorunsuz olması için liderin ölene kadar görevde kalmaması gerektiğini belirterek, “Lider ölene kadar görevde kalırsa, liderin ölümü sonrasında koltuk savaşı başlar” dedi.

Konukoğlu, Bizz consulting, EY Building a better working World, Capital ve Ekonomist dergileri işbirliği ile İstanbul Levent Avantgarde Otel’de düzenlenen ve sınırlı sayıda konuğa yönelik “Aile Şirkertleri 2023, Yarının Şirketleri Nasıl Şekillenecek?” konulu toplantıda, SANKO’daki yönetim anlayışını, yönetme tarzını ve başkanlığı bırakmaya giden süreci paylaştı.

Dünyanın önde gelen aile şirketi danışmanlarından David Bork, Zage Group’tan Mevlüt Helvacıgil, LC Waikiki’den Vahap Küçük ve CEO Club Başkanı Akın Öngör’ün de konuşmacılar arasında bulunduğu toplantıda sözlerine, şirketlerin sorumluluk anlayışı ile yatırımlarında önceliği kendi illerine vermeleri çağrısını yaparak başlayan Konukoğlu, bu yaklaşımın, aile şirketlerinin köklerinden kopmamasına da katkı sağladığını söyledi.

Yatırımları planlarken, kendisinin sözü olan “Dünyada Türkiye, Türkiye’de Gaziantep” düşüncesinden hareket ettiğini anımsatan Konukoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Düşündüğümüz alanda Gaziantep’te yatırım olanağı yok ise önce komşu illere yöneliyoruz, orası da olmazsa diğer illere. Ama her koşulda Türkiye’ye yatırım yapıyoruz. Herkes böyle yaparsa bizi biz eden kentlere ve borcumuzu öderiz. Gaziantep’in gelişmesinde, sanayicimizin önce Gaziantep’e yatırım yapmasının büyük payı bulunuyor.

Gaziantepli genç gider İstanbul’da ya da yurtdışında eğitimini tamamlar ama mutlaka Gaziantep’e döner. Hiçbir ilde böyle bir örnek göremezsiniz. Gazianteplilerin kendileri ile iftihar etmeleri en doğal haklarıdır. Gaziantepli sanayicisine, sanayicisi de Gaziantep’e sahip çıkıyor. Şirketler şehirleri, şehirler şirketleri büyütür. Gaziantep’te sanayiciler kentlerine sahip çıkarken, kent halkı da sanayicilerine sahip çıkmaktadır.”

GÖREVİ BIRAKMA

Aile şirketlerinde liderin görevi bırakma sürecinin deklare edilmesinin önem taşıdığına dikkati çeken Konukoğlu, “65 yaşında yönetim kurulu başkanlığı görevini bırakacağımı, bu anlayışla 2013 yılı sonunda SANKO’da lider değişiminin 31 Aralık 2013’te olacağını 15 yıl önce açıkladım ve her fırsatta dile getirdim” diye konuştu.

Konukoğlu, lider ölene kadar görevde kalırsa, ölüm sonrasında koltuk savaşı başlayacağını, bundan da şirketin ve ailenin olumsuz etkileneceği bildirdi.

Kendisinden sonra kardeşi, SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zeki Konukoğlu’nun görevi devralacağını kaydeden Konukoğlu, şöyle devam etti: “Aile şirketlerinin mayası sağlam olursa, kuşaktan kuşağa geçişler sorunsuz olur, şirket süreklilik kazanır. Bizim mayamız sağlam çalınmış. Aile birliğimiz fevkalade sağlam. Liderin görevlerinden birisi de aile birliğini sağlamlaştıracak ortamı hazırlamaktır. Büyükler her fırsatta küçüklerine sevgilerini sunmalı, küçükler de büyüklerine saygılarını sunmakta samimiyet yansıtmalı. Büyük büyüklüğünü, küçük küçüklüğünü bilmeli, bildiğini uygulamalı.

Babanın vefatı sonrasında miras bölüşümü tam adalet anlayışı ile hiç kimsenin kırgınlığına yol açmadan gerçekleştirilmeli. Bunu da yapacak olan büyük ağabeydir. SANKO’da kardeşlerin hisse oranı zaten belli. Babamın vefatı sonrasında mirası herkese eşit olarak paylaştıracak formülü hayata geçirdik ve hiç kimse ne bana ne de birbirlerine bu anlamda gönül koymadılar, çünkü herkes torbadan hakkına düşeni kura ile çekerek belirledi.

Ailemizin mayasında, zekat vermemiz ve hayır işlerini aksatmamamız önemli yer tutuyor. Şirkete haram, hak edilmeyen kazanç girmemesine özen gösterilmeli. Her şey kayıtlı olmalı. Kayıt dışılığa hiçbir şekilde geçit verilmemeli. Hiç kimse kalkıp da, ‘Vergimizi zaten ödüyoruz’ demesin. Kazancımızı vergi ödeyerek devletimizle, zekat ve hayır işleri ile de halkımızla paylaşıyoruz. Zekat malın sigortası, hayır işleri sosyal sorumluluk anlayışının gereğidir.”

PAYLAŞMAK MUTLULUKTUR

“Babamın vefatı sonrasında bıraktığı hiç bir araziyi ve tesisi satmadık ama çalışan sayısının ikiye katladık, tekstil sektörünün yanı sıra, 11 sektörde daha mal ve hizmet üretmeye başladık” diyen Konukoğlu, bunda zekat vermeleri ve hayır işleri yapmalarının büyük rolü bulunduğuna dikkati çekti.

Başarılarının temelinde çok çalışmak, dürüstlük ve paylaşmak anlayışının olduğunu vurgulayan Konukoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkenin bir biri ardına krizleri yaşadığı dönemleri aşarak bugünlere geldik. Büyümemizin sırrı paylaşmaktan geçiyor. Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile 1.500’ün üzerinde üniversite öğrencisine burs veriyoruz.

Valilikle işbirliği içerisinde 100 binin üzerinde ihtiyaç sahibine gıda yardımı yapıyoruz. 10 bin öğrenciye kıyafet, 10 bin öğrenciye kırtasiye yardımı gerçekleştiriyoruz. Herkes olanağı ölçüsüne toplumla paylaşırsa, o ülkede birlik ve dirlik hakim olur.”

EFT BENZETMESİ

Konukoğlu, zekat dağıtımı ve hayır işlerini bir anlamda öbür dünyaya EFT işlemine benzettiğini belirterek, “İnanan insan yaptığı iyiliklerin ve hayrın karşılığını mutlaka alacaktır. Zekatınızı tam verin, gününde verin, dürüstlükten ayrılmayın. Karşılığını her iki dünyada da alacağınıza inanın” çağrısını yaptı.

Şimdiye kadar ikisi fakülte binası olmak üzere 20 okul yaptırıp Milli Eğitim’e devrettiklerini, Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve bir Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin temelini attıklarını anlatan Konukoğlu, herkesin olanağı ölçüsüne toplumla paylaşması halinde o ülkede birlik ve dirliğin hakim olacağına dikkati çekti.

ÖNERİLER

Aile şirketlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu ifade eden Konukoğlu, bunları şöyle sıraladı: “Çocuklar küçük yaşlardan itibaren işyerlerine götürülmeli, o dönemden itibaren işletmenin havasını teneffüs etmesi sağlanmalı. Çocukların eğitimine özen gösterilmeli. Çocuk okulu bitirdiğinde, mutlaka yurtdışında eğitimine lisan ve daha üst düzey eğitimi almalı. Eğitimini bitirdikten ya da askerliğini yaptıktan sonra mutlaka başka bir şirkette en az 2 yıl çalışması sağlanmalı. Orada çalışanlarla birlikte iş yaşamını tanıması sağlanmalı.

Bu süreçleri tamamlayan çocuk işyerine geldiğinde, baba karşısına almalı ve ‘sana şu kadar maaş verebilirim. İstersen şu kadar sermeye vereyim, git kendi işini kur’ demeli. Böylece ileride onun Babam sermeye verse kendi işimi kurardım’ demesini engellemiş olursunuz. İki kardeşi bir odada oturtmayın, iki kardeşi aynı alanda sorumlu kılmayın. Ayrı işlerle ilgilenmeleri halinde, müdahale, engelleme, zorluk çıkarma gibi serzenişler olmaz.”

KURUMSALLAŞMA

Çeşitli ortamlarda aile şirketlerinde kurumsallaşmanın ve profesyonel yöneticilere görev devrinin konuşulduğunu kaydeden Konukoğlu, şöyle konuştu: “Aile şirketlerine kurumsallaşma ve profesyonellerle çalışmanın gerekliliğine inanıyorum ama bunu maddeler halinde sıralayarak uygulamak mümkün olmaz. Çünkü her şirketin kendisine özgü durumu vardır. Denetimlerimiz bize işi tamamen profesyonellere devretmemek gerektiğini ortaya koydu. Başarılı olduğumuza göre de demek ki, doğru yapıyoruz.

Bizde Holding Yönetim Kurulu Üyeleri, aynı zamanda grup başkanı olarak görev yaparlar. Kimse kimsenin grubu ile ilgili konulara girmez. Ama Yönetim Kurulu değerlendirme toplantılarında, herkes birbirinden tabiri caizse hesap sorar. Grup başkanının aileden olması uygulaması, karar alma sürecini hızlandırıyor. Gerekirse telefonda konferans sistemi ile bu sürece katkı sağlanır.

Bu profesyonelleşme konusuna değinmek istiyorum. 50 yıldır iş dünyasının içerisindeyim. Soyadım yönettiğim şirketin sahibi aileden olmazsa profesyonelim, olursa amatörüm. Böyle bir şey olur mu? Bunu keskin hatlarla ifade etmek doğru olmaz. 50 yıldır başarılı bir yönetim sergileyen Abdulkadir Konukoğlu profesyonel değil amatör oluyor.”

Konukoğlu’nun konuşmasından sonra söz alan aile şirketi danışmanı David Bork, “Sayın Konukoğlu, size çok hayran kaldım. Amatör değil, gerçek bir profesyonelsiniz. Anlattıklarınızdan ve uygulamalarınızdan çok etkilendim. İyi olmak için hayır işleri yapmak gerekliliğinin bilincindeyim. Gerçek bir lidersiniz. Sizden etkilendim” diyerek, takdirlerini iletti.