ŞİMDİ kendi deyimiyle size bir “Mehmet Fiskeci yazısı” yazacağım da ancak biliyorum bizim Memmed abi tınmaz bile!
Bizim Memmed Abi gibi olanlara Erzurumlular, “Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin” derler…
Yani biliyorum ne yazsam nafile, “huylu huyundan vazgeçmez” misali, yazdığıma aldırış bile etmez…
Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, iftar için Filistin’e gidecekmiş, Memmed Abi de bunun haberinin girişini, “Daha önce de ulvi bir görevde bulunan Hayrettin Güngör, Filistin’e giderek şehrimizin gururu oldu” diye yazıyor.
“Daha önce ulvi bir görev” dediği İskeçe Müftülüğü falan değil ha! Türkiye Belediyeler Birliği’nden bahsediyor. Dernek olarak kurulmuş, sonradan mahalli idare birliği statüsüne geçmiş bir birliktir bu kurum.
Yani senin başkanlığını yaptığın “Yağcılar ve Balcılar Derneği” gibi Memmed Abim…
Memmed abimin tutturulmuş, sabit bir ayarı yoktur, acilen ayar verilmesi gerek!
Bre ayarsız Memmed Abim, Hayrettin Bey daha önce Mekke Müftüsü falanmıydı da ulvi bir görevdeydi?
Bre ayarsız Memmed Abim, Hayrettin Bey Filistin’i fetihten mi geldi de şehrin gururu olsun?
Bre ayarsız Memmed Abim, niye herşeyi dibine yakıyorsun?
MÜNECCİM B.KU MU YEDİN BRE MEMMED ABİM?
HİÇ unutmuyorum, Hayrettin Beyin adaylığı açıklandıktan 10 dakika sonra da Facebook hesabından “Maraş bir Güngörecek” diye yazmıştı benim ayarsız Memmed Abim…
Bre ayarsız Memmed Abim tamam yağla balla da müneccim b..ku mu yedin de 10 dakika içinde memleketin bir güngöreceğini tespit ettin?
Şimdi bayramı bekliyorum, eğer ki Büyükşehir Memmed Abime bayramda, bayram şekeri vermezse vay ki Hayrettin Beye anında “dün dündür, bugün bugündür” deyip çarkeder ve bombardımana başlar.
Şu son cümleyi de kendime yazayım: Sen istediğin kadar yaz Yener Atlı, huylu huyundan vazgeçer mi?
En iyisi Havada bulut, sen bu ayar verme işini unut Yener Atlı, can çıkar huy çıkmaz!
Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin?
BÖÖYÜKŞEHİR HATİİRESİ VE KARTONDAN MAKET!
SEÇİM biteli iki ay oldu ama akın akın Büyükşehir Belediyesi’ne akan vatandaş “hayırlı olsun” ziyaretinden Başkan Hayrettin Güngör’e çalışma fırsatı vermiyor.
Tabiki özel kaleminde oturup geleni gideni saymıyoruz ama Başkan Güngör, her gelenle makam koltuğunun sol tarafındaki İstiklal Madalyası sandığının önünde fotoğraf çektirip, sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.
Orada başkanla fotoğraf çektirmek, tabi bir ayrıcalık oluyor vatandaş içinde…
Şu anda hep “tasarruf” konusu ön planda ya…
Aslında 8. katta oturan akıl danışmanlarının yerinde ben olsam oraya bir “Bööyükşehir hatiiresi” yazısı yaptırır, bir de başkanın karton maketini koyar, zamandan da tasarruf ederdim.
Mizansen bu ya, Başkan Güngör, “Dadağlı’dan Osman Kaye gelmiş, gel oğlum Sertaç (Akkuş) bir fotoğrafımızı çek ama benim gülen, gülümseyen karem olursa onu koymayalım ha İnstagrama…” diyor gibi geliyor her fotoğraf karesi bana…
Sertaç’ın kaderi, iki dönem önce habire Mustafa Poyraz’ın fotoğraflarda kötü çıkıyor, saçı şo tayana (tarafa) çevirdek diyerek habire “hele çağam (çocuk) gel” diyerek berber Fatih’i (Karaköse) çağırttırırdı.
Fotoğraf çektirmekten çok hoşlanmayan Fatih Mehmet Erkoç’a da o Malatya şivesiyle “başganım hele bi dene daha çekim” derdi.
Yahu sevgili vatandaşlar, Allahaşkına artık rahat bırakın da başkan kolları sıvazlayıp çalışmaya başlasın, iş üretsin.
Sizin hayırlı olsun ziyaretleriniz yüzünden iki aydan bu yana tek icraat, “Başkan Güngör, ihtiyaç sahibi iki engelli vatandaşa iki adet tekerlekli sandalye hediye etti.” haberi düştü elektronik posta kutumuza…
İki ayda iki tekerlekli sandalye, iyi başlangıç valla yine de bu ziyaretçi akınına göre…
YATACAK YERİ ÇOK:
AKSU TV AİLESİNİN
KANSER hastası kadın bir hemşehrimiz için “Elif annesiz kalmasın” diye bir kampanya başlatıp büyük çoğunluğu yurt dışında yaşayan Maraşlı hemşehrilerimizden oluşan insanlardan, 120 bin liralık ilacın şu anda 70 bin lirasını toplayan AKSU TV Genel Müdürü Cüneyt Beyit, Genel Müdür Yardımcısı Erol Öner ve TV’nin sevilen yüzü Murat Eğridağ ile tüm AKSU TV ailesinin…
YATACAK YERİ YOK:
120 BİNLİK BU İŞADAMLARININ
AKSU TV öncülüğünde “Elif annesiz kalmasın” adı altında 120 bin liralık ilacı alabilmek için başlatılan kampanyaya çoğunluğu yurt dışındaki isimsiz kahramanlardan destek gelirken Kahramanmaraş’ın “Türkiye’de ilk 500’e girdik” diye övünen bültenler yayınlayan o anlı şanlı işadamlarımızın hiç birinin adının olmaması, onları yatacak yeri yok köşesine taşımaya yetmez mi?