KAHRAMANMARAŞ'TA HERKES ÜÇ MAYMUN MU OLMUŞ NE?

Burası ne Konya ne de Rize ama ilimiz yine iktidar partisine rekor oy verdi, Ak Partinin kalesi olmaya devam etti. Umarız "çantada keklik" muamelesi görmeyiz ve memlekete gerçekten sağlam çiviler çakılır.

Malum seçimler bitti ama bir türlü o atmosferden çıkılamadı. Tüm partilerde kazanlar kaynıyor, herkes birbirinin ayağını kaydırmaya, yenilgiyi diğerlerine faturalamaya çalışıyor.

Partilerin en üst kademelerinden, ilçe teşkilatlarına kadar durum bu. Gelgelelim Kahramanmaraş’a…

Orta yaşı devirmiş bir kadın seçmen olarak, memleketim adına iki kelam da ben etmek isterim. 7 haziran seçimleri öncesi, dinleyici olarak benim de bulunduğum bir ev toplantısında, “bey kontenjanından partiye yazılmış” olduğunu sandığım birçok hatunu tanıttılar bize. Kimi il, kimi ilçe yönetiminde görevliymişler ama iki laf edemeyecek kadar pasif kadınlardı. Partiye gerçek anlamda bir şeyler katacak kimse bulunamadı mı yani? Kahramanmaraş'a, samimi şekilde hizmet veren, konusuna hâkim, ne dediği anlaşılır, ne dediğini dinleyebilen, yegâne mebus; Sevde Beyazıt Kaçar kime kurban edildi, yerine gelenler boşluğu doldurur mu, onu zaman gösterir.

Diğer bir konu; internet ortamında rastladığım bir arkadaş, başlığı; "Erkoç'un akıl danesi kim?" başlıklı bir yazı kaleme almış. Öncelikle yazıyı okumanızı tavsiye ederim, yalnız bir kaç kez okumakta yarar var zira noktalama işaretleri ya da ‘tırnak’ konmadığından, kim ne demiş, kime demiş anlaşılması zor.

Gazeteci filan değilim ve yazıda adı geçenleri ve yazıyı yazanı tanımam. Beni dehşete düşüren, bir vatandaş olarak nasıl bir sarmal içindeyiz hissi uyandırması!

Her ne kadar Başkan Erkoç'u tanımasam da, Maraşımızın kasaba görünümünden bir türlü çıkamaması sayesindedir, kabul edelim bunu. Şehre asfalt dökerek, gözümüzü boyayamayacağını bilmeli! Şehrin göbeğinde yaptığı ve bitmesi uzun zaman alan, ucube görünümlü, estetik yoksunu, Kıbrıs Meydanı alt yol çalışması, şehrimize hiç yakışmadı!

Yazıda anlatılandan benim anladığım; memleketin bazı gazetecileri, bir "al gülüm -ver gülüm" ilişkisi içindeler. İtham bu yani! Ben demiyorum, yazıyı yazan diyor. Anlaşılan, ramazan aylarında verilen bir iki iftar yemeği ve arada hediye edilen, gömlek-kravat ve de reklâm gelirleri için, basın camiamız, "üç maymun" olmuş, hiçbiri Başkan Erkoç'a soru dahi soramamış, eleştirememiş... Buna inanmak istemiyorum ve Kahramanmaraşımızı zan altında bırakan tüm basın mensuplarından açıklama bekliyoruz diyorum. Durum bahsedilen gibiyse, memleket nasıl kalkınır, sorarım size?

Kahramanmaraşımızın gazetecileri, herşeye göz mü yumuyor? “Başka Kahramanmaraş yok!” diyorum.

Herkes işini düzgün yapsın, kimse kimseyi kandırmasın ki tahsil yapmak için gurbete gönderdiğimiz çocuklarımız, memlekete dönüp, kendi topraklarında hizmet etsin!