PİLOTLARIN güzel bir söylemi var. “Aşağıda ipini tutan biri yoksa uçurtma savrulur...”
Pilotu, aşağıda ipi tutmakta olan eş, çocuklar ya da iyi arkadaş daha dikkatli olmaya şartlandırır.
Trapezdeki “güvenlik ağı” gibidir.
Amacımız kimseye körü körüne muhalefet etmek falan değil, aksine bütün iyiniyetimizle doğru bildiklerimizi, daha da ötesi kendi yakınındakilerin söyleyemediği “Kral çıplak” realitesini ortaya koyarak gerçekleri dile getirmek…
Zira dostluk, sevgi ve muhabbet bunu gerektirir inancındayız.
Niyetimiz, Mahir Ünal gibi bir önemli siyaset adamına etrafındakilerinin söyleyemediğini söyleyip uçurtmanın savrulmasını önlemek…
Gerçi yine birileri kızacak, “Yine methiye dizmişsin” diyecek ve hatta kimileri de “Temcit Pilavı” pişirdiğimizi söyleyecek ama boşver kim ne dersin biz doğru bildiğimizi okumaya, yazmaya, çizmeye devam edeceğiz.
Dün dedik, bugün de diyoruz… Yani birilerinin deyimiyle Temcit pilavını biraz daha pişirelim!
Mahir Ünal adı, aslında Kahramanmaraş’a vuran bir piyangodur!
Başbakana en yakın milletvekilidir, hatta onun bir nevi “Yaşam Koçu”dur…
Defalarca şahit olduk ki, benzetmemiz ayıp olmasın ama bakanlara bile arayıp neredeyse ‘talimat’ verir gibi konuşabilen biri…
Milletvekili olmadan önce de reklam sihirbazı olarak tanınan Erol Olçak’la beraber partinin kuruluşundan bu yana yaşadığı başarılarda payı olan, görünmeyen kahraman.
Uzun yıllar Ankara’da gazetecilik yaptık, az buçuk bürokrasiyi de biliriz. Bir çok Genel Müdür hatta Daire Başkanı, milletvekillerinin memleketi ile alakalı taleplerini amiyane tabirle “sallar” sonra da sümenaltı ederek unutturur.
İşte Mahir Ünal gücündeki bir milletvekiline bunu yapacak bir bürokratı ben tanımıyorum!
Şimdi gelelim asıl konumuza…
Patinaj çekmeye devam mı edeceğiz?
ALTINI çizerek belirtelim: Biz, “Kahramanmaraş’a hizmet gelmiyor” falan demiyoruz. Ancak Mahir Ünal gücündeki bir milletvekilimiz olmasına rağmen rutin devlet hizmetleri dışında ekstra bir devlet yatırımı görmüyoruz, göremiyoruz.
05 Ağustos 2012 tarihinde bu sütunlarda, “Mahir Ünal’a bir yıl daha süre verelim!” başlıklı bir yazımız çıkmıştı. O yazımızda, bir yıl önce Mahir Ünal öncülüğünde yapılan “Ortak akıl Çalıştayı” toplantısından halen bir sonuç alınamadığını, memleket olarak patinaja devam ettiğimizi yazmışız.
Aynı yazımızı şu sözlerle noktalamışız:
“…Ak Parti Grup Başkan vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, şu anda -bakanların da üzerinde desek abartmış sayılmayız- çok güçlü bir milletvekilidir. Kendisine teşkilatı tarafından kentin problemlerini içeren proje dosyaları gitmediği sürece, bir şey yapamaz. Ona hepimiz, herkes destek olmalı ve bulunduğu güçlü makamın kente dönüşünü sağlamalıyız.
Diyeceğim o ki, Mahir Bey başta olmak üzere bütün milletvekillerine ve il teşkilatına bugünkü tarihten itibaren bir yıl daha süre vererek destek olalım. Bir yılın sonunda da yine bir şey çıkmazsa, ondan sonra her türlü eleştiriyi yapmaya hak kazanalım…”
Bu yazımızı yazalı önümüzdeki ayın 5’nde bir yıl olacak…
Ortak Akıl Çalıştayı, şu çalıştayı, bu çalıştayı…
Gaziantep, Adana, Kayseri, Malatya, Hatay…
Çevremizdeki iller ülkenin en büyük ekstra yatırımlarını aldılar, biz pansuman icraatlara devam ettik…
STK’lar, dernekler, muhtarlar, muhalefet partileri ve basın artık suskun mu kalır?
Kalmaz!
Yeter ki arkalarında azıcık medya desteği olsun!
Bilmem anlatabildik mi?
SON SÖZ: Biz Kahramanmaraşlılar olarak “güçlü milletvekili”ne sahip olmanın ayrıcalığını yaşamak istiyoruz. Bu kadar!
Bir de Mahir Bey, geçen yıl Kervanhan’da yapılan Basın toplantısında “Her iki ya da üç ayda bir araya gelerek çalışmalarımızı değerlendireceğiz” demişti.
Hani?