Geçmiş olsun Türkiye’m…
İster eski olsun ister yeni, bir Türkiye’miz var…
Hep şaşarım moda olan şeylere…
Hep ardında bir şey ararım.
Neden her şey doğalgaza, elektriğe, akaryakıta bağlı olsun ki?...
Stratejik olarak da yumurtaları aynı sepette taşımak doğru olmaz zaten…
Elektrik kesildi hayat durdu…
Evet doğalgaz kışın ortasında kesilince de aynı şeyleri yaşadı Türkiye’m…
Akaryakıt sıkıntısı da felç ediyor hayatı, yaşı kırk dan fazla olanlar çok iyi bilir…
“Devlet baba” dediğimiz canlı olmayan, ama hayatımızın her noktasına yön veren, bu muhteşem mekanizmanın işlerini hakkıyla yapması gerektiğini bir kez daha anladık.
Komplo teorileri üreten pek çok kişi ve kurum oldu.
İlgi çekmek isteyen basın abarttı belki…
Ama tek gerçek var orta da; HOŞ OLMADI…
Soru: Ne anladık biz bu işten?
Cevap çok… Elektrik, doğalgaz, akaryakıt ithalatı, üretimi, akışı aksarsa; A, B, C planlarımız yok.
Art niyetlilerin, bizimle soğuk ya da sıcak savaş yapacakların cesareti arttı.
Bize kin ve düşmanlık için de olanların aklında yoksa bile; stratejik olarak bir silah edindiler.
Anladık ki; alternatif enerjiler ve hatta onların stok seviyesi, nakil biçimleri, yerli kaynaklar olmaları; çok ama çok önemli….
Kriz merkezi ne yapar bunu da anlamış değiliz. Sadece haberlerin tek elden açıklandığı basın bürosu mudur acaba?...
Alternatif enerji kaynaklarını acilen gündemde olmaktan kurtarıp uygulamaya koymalıyız.
Enerjinin nihai tüketiciye ulaşmasına mani olabilecek her yolu tıkamalıyız.
Enerji üretim, depolama ve nakil merkezlerini acilen askeri disiplin ile çalışılan, gizlilik derecesi yüksek ve ciddi biçimde korunaklı hale getirmeliyiz…
Belki de birileri “sabrımızı test ediyor”dur.