Maraş yıllardır sanayileşme yolunda, büyüme yolunda önemli mesafeler kat etmiş, bir Büyük Şehir artık…
1983 de başlanılan bu yol da; çok yol kat edildi…
Ancak firmalar da bu mesafeyle örtüşmeyen bir yönetim tarzı var.
Aile şirketleri olsun, kurumsallaşma çabası içerisinde olduğunu düşünen şirketler olsun aynı.
Şehrimiz de önemli güç ve yapıda var olduğunu bildiğimiz firmalar, yaşananlara bakılınca küçük işletmelermiş gibi yönetiliyor diyorsunuz…
Eleştirilere de çok fazla katlanılmıyor…
Maraş da yöneticilik yapan insanlar genelde başka şehirlerden ithal geliyor, Maraşlı olanlar da önemli ölçüde tercih edilmedikleri için, başka şehirlerde ki firmalarda üst düzey yönetimde, daha iyi şartlarla görev almayı tercih ediyorlar.
Akedaş şehrimizde önemli bir firma…
Ancak Mart-2016 ile Nisan 2016 arasındaki üç haftalık dönemde Akedaş da problem çözmeye çalışan vatandaşlar; şu cevapları aldılar. “sistem yenileniyor, işleminizi yapamıyoruz”, “yarın gelin” “siz gidin biz sizi arayalım” vs.
Sistemler tabii ki güncellenecek, tabii ki kökten değişebilecek.
Ancak amatör yöneticilerin faturasını, vatandaş eziyet görerek ödemeyecek.
Siz planlama yapamıyorsanız, yazılımların test süreçlerini ihmal ediyorsanız, “nasılsa hizmeti ben satıyorum. Benden başka çaresi yok vatandaşın” diyorsanız, sizin yöneticiliğiniz tartışılamaz bile…
Firmaların yönetim kurulu, yönetim kurulu başkanı ya da bunlar usulen var ise; hizmet/satış sonrası denetimi, kalite kontrol departmanları da mı olmaz?…
Gizli müşteri denetimleri de mi olmaz?
Biz firma olarak yöneticimizi doğru seçmez, işleri ehline emanet etmez isek; sonu da uzun vadede iyi olmaz.
Bunu da zaman; çok ağır öğretir bize…
Hizmet satın alan; hizmeti satanın velinimeti değil mi?
Adımız, firmanız nasıl büyüyorsa; zaman ve kalitesiz yönetim bizi bir gün yok eder; var ettiği gibi.
Armadaş ile ilgili de birkaç kelime sarf edebiliriz.
Yöneticiler kavga halinde sanki.
Halledemediğiniz bir işiniz varsa ve yöneticilere başvuruyor sanız; herkes biri birini suçluyor…
İyi ki; Alişan bey var…
Tüm yöneticilerin hatasını tek başına kapatıyor…
Alişan Arıkan bey, her konu da inanıyorum ki; çözüm üretecektir.
Farkındadır, iyi ki vardır…
Başka bir bakış açısıyla;
İdareci; adı üzerinde idare edebilendir.
Yakınlarını firmalarına sahip çıkar mantığı ile yönetici yapanlar sadece; bekçi müdür sahibi olurlar…
Emaneti ehline teslim etmeyenler; çocuk bezi elinde çocuk kovalayan bakıcı misali, çocukları gibi kıymetli olan firmalarını takip etmek zorunda kalırlar…
Küçük problemleri bile duymak, müdahale etmek zorundadırlar…
İş aşkıyla yaşayan, pratik zeka sahibi, analitik düşünebilen, sonuç odaklı çalışan, detaycı, ekip çalışmasını bilen ve benimseyen, planlamacı, satın alma bilgisi olan, satış pazarlama deneyimi ile yoğurulmuş, maliyet muhasebesi bilen, insanları idare edebilme, ekip yönetme kabiliyeti olan, kambiyo mevzuatı, iş hukuku, iş güvenliği, üretim mantığı, bilişim teknolojileri bilgi ve deneyimi olan, ar-ge deneyimi olan, koordinasyon yeteneği ve daha da onlarca niteliğe sahip yöneticilerin şehrimizdeki firmalarca istihdam edilmeleri gerek.
Büyük firma olmak kolay değil.
Büyük kalabilmek kolay değil…
Büyümeyi sürdürebilmek kolay değil…
Firmaların beyni, babası olan kurucuları buna ulaşmak zorundadır.
Firma sahibi olmak kolay değil…
Firmalarında tıpkı insanlar gibi; yaşayabilmesi kolay değil…
Doğar…
Yaşar…
Ölürler…
Ölüm sebebi çoktur…