ÇOK çok önemli birisi işte, adı lazım değil, “Kahramanmaraş’ta büyükşehir belediyesi adeta kapandı gibi. Ufak tefek rutin işlerle uğraşıyorlar. Yok filan yerin asfalt yaması yapıldı, yok filan parka 10 tane çöp kovası koyuldu gibi… Kente çağ atlattıracağını düşündüğümüz büyükşehir şimdi hiç mi oldu?” diye sordu…
Belediye Başkanı Ankara’dan gelince, Kahramanmaraş’ta hemen herkesi, dernek başkanını, muhtarını, odaları, siyaset yapanları, gazetecileri, velhasıl herkesi “taşralı” olarak görüyor ve muhatap alma gereği hissetmiyor.
Pek tabi bu hisler olmayınca o burun kıvırdığı kentin insanından hizmet öncelikleri bilgi akışı sağlanamıyor, ufak tefek rutin işlerle gün kurtarılıyor, olay bu!
Yani bu kentin insanını “hiç” hükmünde sayıyor, görüyor…
“Bir adamın kendi eliyle kendi başına getirdiği işi yediköy ya da yedi cihan toplansa başına getiremez…” dermiş Ak Parti’nin Ilıca temsilcisi Cuma Karalar’ın rahmetlik dedesi…
Peki bu kentin insanı böyle bir yönetime lâyık mı, bu işler böyle gider mi, beş yıl tamamlanır mı?
Kusura bakın, çok açık söyleyeyim; Müs-te-hak…
DİPNOT: Ülkücü camianın önemli isimlerinden Ahmet Bağcı abi diyor ki; “Adin ne?” demişler,
- Hacı Mısdaafendi demiş.
- Peki Hacca gittin mi?
- Yok benim Adım öyle demiş.
- Hacılığı attık gitti. Peki bir marifetin, bir ilmin var mı?
Ona da “yok” cevabını verince; O zaman Efendilikte gitti, “Öte get lan Mısdafa” demişler.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davulun zurnası bile az!
SEN ZATEN BİR “HİÇ”SİN!
TALAT Paşa, bir gün Neyzen Tevfik'e memuriyet almasını teklif eder ama Neyzen, Paşanın bu nazik iltifatına gülerek şu cevabı verir:
-Memur olursam sonunda ne olacağım Paşam?
Talat Paşa memurluk silsilelerini saymış: “Memur olursun müdür olursun, kaymakam olursun, Vali olursun sonrasında da belki mebus olursun…” demiş.
Bıyık altından hınzırca gülen Neyzen Tevfik, “Başka ne olurum?” diye sorar…
Talat Paşa Neyzen’in bu ünvanlara burun kıvırdığını anlayınca “Hiç!...” diye yanıtlar sorusunu…
Neyzen, Talat Paşa’ya dönerek şunu söyler ve son noktayı koyar: “İşte ben bugün de zaten bir (hiç)im!...”
Şöyle başınızı iki elinizin arasına alın ve üç dakika düşünün dostlar!
Memurda olsan, işadamı da olsan, gazeteci de olsan, politikacı, belediye başkanı ve hatta milletvekili de olsan icraat yapmak yerine “hiçlik”lerle uğraşanların akıbetinin hiç iyi olmadığını görürsünüz…
İster işadamı olsun, ister belediye başkanı, isterse de milletvekili...
Onlar herkesin gönlünde zaten bir “hiç” hükmündedir!
YATACAK YERİ ÇOK
ELBİSTAN POLİSİNİN
ENGELLİ vatandaşlara tekerlekli sandalye temini için ‘Bir kapak bir umut’ projesi başlatan Elbistan polisi ve İlçe Emniyet Müdürü Hakan Aşık ile Komiser Yardımcısı Bilal Tekbıyık’ın…
YATACAK YERİ YOK
ŞEREFSİZ SÜRÜCÜNÜN
ELBİSTAN’DA yolun karşısına geçmeye çalışan köpeğe çarpıp kaçan üstüünden geçen beyaz renkli minibüsün insanlıktan çıkmış alçak şoförünün… (Güvenlik kameraları görüntülerinden Elbistan polisinin aracı yakalayacağını umuyoruz)