Bir süredir yazamadım,
Boğazımızın düğümlendiği şu günlerde kalem de düğümden nasibini aldı belki…
NÜFUS PLANLAMASI…
Bir zamanlar nüfus planlaması seferberliği ilan edenler nerede?
Yaşayanlar varsa, o çalışmaları icat edenlerden bugün ne düşünüyorlar acaba?...
Planlanan nüfus, planlanamayan ya da/belki esas itibarı ile hedeflenen noktaya geliyor.
Çok değil beş, altı yıl sonra daha da fecaat olacak nüfus dengemiz.
Bu konuda devlet de farkındalık içinde ki; tedbirler alıyor, teşvik ediyor…
Ama şu da bir gerçek ki; yirminin elli, yüz olması daha kolay…
Başka açıdan bakarsak; planlamaya alışanları, plansız davranmaya ikna kolay mı?
ŞEHİTLER…
Yıl 1980 öncesi gibi yaşanıyor artık.
O yıllarda haberlerde, her gün hava tahmini gibi kanıksanmış ölüm listeleri açıklanırdı…
Haber sunanlar da dinleyenler de alışmıştı ölüm haberlerine…
Bazı bölgelerde dışarıda yürüyüş, çatışma, silah sesi yok ise; orada yaşayanlar tedirgin bile olurdu…
Bugün, o günlere benzer oldu.
Tek fark; sağ-sol olayları değil.
Artık toprak davası…
Yani; siz canlıyken, kanlıyken, bedeninizden parça kopartmak için çabalıyorlar…
Kimin yaptığını asla bak mamalıyız. Yapanlara Devletimiz gereken faturayı kesmelidir.
Kimin, kimlerin bu işi planladığı ve sahneye koyduğudur önemli olan, görülmesi gereken de budur…
Şimdilik Vatan uğrunda Şehit olanlara rahmet dilemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Mekânları cennet olsun inşallah…
Komşumuzun evladı, bizim de evladımız.
Edirne den şehit olan ile Kars dan şehit olan aynı uğurda mekan değiştirmiştir.
Aynı mertebededir, aynı yolda yürümüştür.
Birisi esmer diğeri kumral olsa da…
Birisi kısa boylu, diğeri uzunsa da…
Onların hanesinde ateş var, bizim de yüreğimizde…