GEÇENLERDE tüm kent protokolünün olduğu bir toplantıya rast geldim.

İçeride toplantı var, dışarıda ise en kallavisinden makam araçları sıra sıra dizilmiş ve tamamının da motorları çalışır vaziyette.

Sebep, toplantı çıkışında makam sahipleri aracı sıcak bulsunlar diye…

Ve bu makam sahibi kişilere sorsan, hak hukuk konusunda da mangalda kül bırakmazlar.

Albay Sadi Koçaş’ın “Hatıralar ve Görüşler” isimli kitabında yazdığı ve dürüst devlet adamı örneği verdiği anısı geldi aklıma.

PAŞAYA SÖYLEMEYECEKLER!

YIL 1963, emekli eski Genelkurmay Başkanı Org. Kazım Orbay’a mide kanseri teşhisi konulur. Ailesi ve yakın arkadaşları toplanırlar.

“Acaba yurtdışına göndersek mi?”

Ancak bilirler ki Orbay’ın birikmiş parası yoktur.

En son görevi Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’dır.

Bir formül bulunur; “Senatonun, parlamento üyelerinin tedavileri gerektiği hallerde dışarıda yapılacaktır.” kararı çıkartması.

Meclis bunu kabul etmiştir ancak kanun henüz çıkmamıştır.

O halde yurtdışı tedavi ücretini kendi aralarında karşılayacaklar.

Fakat Kazım Paşa’ya devletin ödediğini söyleyeceklerdir.

***

Bunu kimse duymayacak, duyurulmayacaktır.

Ama iki kişi hariç!

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ve Başbakan İsmet İnönü.

ÖRTÜLÜ ÖDENEK SEÇENEĞİ

EMEKLİ Albay Sadi Koçaş önce İsmet Paşa’ya gider durumu anlatır.

İsmet Paşa itiraz eder.

“Kazım Paşa’nın toplanan parayla yurtdışına gönderilmesini uygun bulmuyorum, kendisi duyarsa kahrolur” der.

İsmet Paşa müsteşarını çağırır.

Müsteşar ne de olsa bürokrattır.

Örtülü ödenek yolunu gösterir, İsmet Paşa kızar:

“Ben onu sormuyorum, para hazır, döviz işini ve yurt dışı transfer imkânını soruyorum.”

***

Müsteşar odadan çıktıktan sonra Koçaş’a döner:

“Kalk Koçaş, senin, benim ve Allah’ın arasında kalacak bir anlaşma yapacağız. Bu parayı ben vereceğim. Size bir çek vereyim, müsteşara teslim edin ama bunu kimse bilmeyecek.

Sen de doktor da dışarıya beraber gideceksiniz, masrafınızın tamamını ben ödeyeceğim.”

MEZARINI MAAŞIYLA YAPTIRIR

HER şey hazırlandı ama Orbay, bu seyahati kabul etmedi.

“Ben 78 yaşındayım, bu yaşta bir insan için devlet bu kadar masrafa sokulmaz, hiç israf etmeyin.”

Bir süre sonra Kazım Orbay kanser olduğunu öğrenir, kendisini ölüme hazırlar, mezarını bile ölmeden kendi maaşıyla yaptırır.

******

Utanır mı acaba, şu arabalarının motorunu saatlerce çalışır vaziyette bırakan şimdiki devlet adamlarımız?

Biliyor musunuz, aslında asıl kanser olan, şimdiki zihniyetteki devlet protokolü değil midir?

GELSİN YEMEN TÜRKÜMÜZ

Havada bulut yok bu ne dumandır

Mahlede ölü yok bu ne figandır

Şu Yemen elleri ne de yamandır

Ah o yemendir gülü çemendir

Giden gelmiyor acep nedendir

YATACAK YERİ YOK

SU HIRSIZI BÜROKRATIN

GAZİANTEP’İN yeşil alanlarını sulamak için suyu kesilen ve barajda 70 milyon metreküpten fazla su bulunmasına rağmen, Pazarcık Ovası’ndaki çiftçilerin, kuraklık karşısında ürünlerinin kurumasına sebep olan tüm politikacı ve bürokratların…

YATACAK YERİ ÇOK

THY BAŞKANI BOLAT’IN

KAHRAMANMARAŞ’IN tanıtımı için Çin, Hong Kong, Malezya, Tayvan ve Avustralya’dan tanıtım turları düzenleyeceklerini, resmi internet sitesinde Kahramanmaraş’ı anlatan videolar paylaşacaklarını ifade eden THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın…