SİZE bir soru: “Belek, Kemer, Bodrum veya Çeşme gibi ünlü turizm beldelerinin yerlileri, kendi topraklarındaki geceliği o bilmem kaç bin dolar olan tatil köylerine gidip keyif çatıyorlar mı?”
Hadi yanıtı da vereyim: “Adı geçen beldelerin yerli halkı genelde eskiden daha çok tarımla iştigal ederdi, şimdi esnaflık yapıyor ya da kira gelirleriyle yaşam sürüyorlar. Yani o otellerden faydalanmıyorlar.”
Bu beldelerin belediyeleri, en ücra köşedeki bir koydaki tatil köyüne dünya bir para harcayarak asfalt döküyor, kanal döşüyor, devletin kurumları da elektrik vs. hizmetleri götürüyor.
Peki belde halkı bu belediye yöneticilerine “Seçimde oyu benden istiyorsun ama hizmeti zenginlere veriyorsunuz…” diyor mudur?
Hadi bunun da yanıtını vereyim: “Demiyorlar!”
Tamam da, bu beldelerde yaşayan insanlar mesela bir Maraşlı’ya göre daha mı aptallar da sözümona haklarını arayamıyorlar?
Hayır, aksine son derece de akıllılar çünkü bir tesisten direkt olarak kendileri faydalanmasalar da endirekt olarak aslında kendilerine hizmet edildiğinin çok iyi farkındalar.
Çünkü başta o tesislerde çalışanlar olmak üzere;
- O tesislere gelen insanları, araçlarıyla onlar taşıyor.
- O tesislere gelen insanlar, tesis dışına çıktığında o yörenin insanlarının işletiği işyerlerinden alışveriş yapıyor.
- O tesislere gelen insanlar için yapılan yemeklerin malzemesini o yörenin esnafından alıyorlar.
- O yörenin girişimci ve akıllı insanları, o tesislere gelen insanlarla tanışıp, bir şekilde ticaret yapıyorlar.
- O tesislere gelen insanlar, o yörenin yöneticilerinin milyon dolarla yapamayacakları reklam ve tanıtımı bedava yapıyorlar.
HAMASET YAPMAKLA KAYAK MERKEZİ İŞLETİLMEZ!
SÖZÜ şuraya getirmek istiyorum; Kayak sporu pahalı ve lüks bir spor dalıdır çünkü maliyetleri yüksektir.
Dünyadaki bütün kayak merkezlerinde olduğu gibi, Yedikuyular Kayak Merkezinden, maliyet yüksekliğinden kaynaklı sebeplerden dolayı ekonomik gücü olmayanların sıkça faydalanabileceği bir yer değildir, bunun bilincine erişilmesi gerek!
Dahası Kayak Merkezleri, mutlaka profesyonel işletmeciler tarafından işletilmelidir aksi takdirde oralarda akla hayale gelmeyecek kazalarla karşılaşılır ve dahi ölümler olur, altından da kimse kalkamaz!
Bu bağlamda, kayak alanlarının güvenliği ve yönetimi bu sporla uğraşan bireyler, tesis işletmecileri ile ilgili personeli, kayak-snowboard öğreticileri ve diğer unsurlar açısından büyük önem arz ediyor.
Bizde halkın hoşuna gidecek şeyler yazabiliriz; vatandaşın yanında yer alıyormuşçasına yorumlar yapabiliriz ama bu işler maalesef öyle hamaset yapmayla olmuyor, olamaz da!
İŞLETMECİ “BEN GİDİYORUM” DESE!
ÖYLE bilip bilmeden sosyal medya hesaplarında “yabancı şirkete peşkeş çekildi, fiyatlar çok yüksek” vs gibi altı doldurulamayan iddiaların, abesle iştigalden başka izah tarzı yoktur.
Şu anda yılın sadece üç ayında çalışabilen Yedikuyular, altyapı, konaklama tesisleri, mekanik tesisler ve diğer spor faaliyetleri, oteller, restoranlar ve alışveriş merkezleri, gibi işletmelerin olduğu bir entegre tesis olmadığı için, profesyonel işletmeciler için kârlı bir işletme modeli de değildir.
Dahası Yedikuyular, bir Palandöken, bir Erciyes veya bir Davraz gibi sezonu uzun süren bir coğrafi bölge de olmayınca, işin aslı işletmeci için çok cazip bir lokal değil.
Şu bir gerçek ki; bu mevcut işletmeci eğer “ben buradan gidiyorum” dese, bu sektörü az buçuk tanıyan biri olarak söylüyorum, işletecek başka firma da bulmak çok çok zordur!
Bakın “Büyükşehir Belediyesi orayı daha fazla fiyata bize versin işletiriz” diyenler, oranın sadece lokantasını hedefliyor. Öyle dertleri kayak işletmeciliği falan değil.
Nasıl ki devlet bir devasa iş yaptırırken yeterlilik arıyorsa, burayı işletecek şirketin de, insan sağlığı için bir yeterliliği olması gerekir.
BAKIRCININ DEDİĞİ
TURİSTİK objeler satan bir bakırcı dost şunu söylüyor: “Yedikuyular yapılmadan önce biz hayatta daha Pazar günü dükkan açmamıştık. Şimdi Pazar günü gelip dükkan açıyorum, çevre illerden Yedikuyular’a gelenler, bizden de alışveriş yapıyor. İnanın pazartesinden cumaya kadar yaptığım satış kadarını bir günde yapıyorum…”
İşte anlatmak istediğimiz tam da bu…
Sadece bakırcı mı?
Tarhanacası da, dondurmacısı da, lokantacısı da ve hatta sanayideki lastikçi dükkânının sahibi de, dolayısıyla bu müesseselerin çalışanları da dolaylı olarak Yedikuyulardan ekonomik anlamda faydalanıyor.
Daha ne olsun be birader!
Bitti…
İLİM, BİLİM, FEN
BUGÜNDEN itibaren her yazımızın içinde, dünyanın en saygın ve güvenilir bilim sayfalarından kısa kısa alıntılar yaparak, ilginç bilgileri Politika Caddesi sütunlarına koyacağız.
İnsanları bilgilendirme hususunda karınca kararınca katkımız olursa, ne mutlu bize…
YATACAK YERİ YOK
DHMİ GENEL MÜDÜRÜNÜN
KAHRAMANMARAŞ Havalimanına binbir bahaneyle uçak indirilemeyip bu memleketin insanı mağdur edilirken, sosyal medya hesabında Gaziantep Havalimanına ILS GP sistemi takıldığı müjdesini veren DHMİ Genel Müdürü'nün...
YATACAK YERİ ÇOK
OSMAN OKUMUŞ’UN
DOĞU Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunan Türkoğlu ilçesinde, depreme karşı alınabilecek tedbirleri masaya yatırıp, kısa sürede toplam 27 bin binayı uzman bir ekibe inceletmeye alan Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş’un…