AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Debgici’ye sordum: “Milletvekilliği seçimlerinde aday adayı olan 111 kişiden kaç tanesi parti programlarına katılıyor ve aktif siyaset yapıyorlar mı?”

Başkan Debgici, anlık yanıt vermedi, kırmaktan dökmekten çekindi ama belli ki bir elin parmak sayısı kadar katılan yok.

Aday adaylarını birkaç gruba ayırmak gerek.

a) Gerçekten belli bir siyasi güce erişmiş, aday olma yüzdesi yüksek olanlar.

b) Devlet memuru, bürokrat olduğundan, ya mevcut konumunu korumak isteyenler ya da bulundukları görevden daha üst makamı hedefleyenler.

c) Adam fetöcü veya devlet kurumlarıyla sıkıntısı olan bir işadamı, Ak Parti’nin A. Adayıydım diyebilmek için. (Bunlar genelde kendilerine aday adayıyım değil, A.Adayıyım derler)

d) Adaylık beklemeyen ama “belki olur” düşüncesiyle, içlerinde küçük de olsa bir ümit besleyenler.

e) Aday adaylığı süreciyle ilgilenmiyormuş gibi görünüp, aslında dokuz doğuran ve listede olacağına inanıp, çevresine de “nasipse olur” psikolojisi içindeymiş gibi davrananlar.

f) Cemaatler, STK’lar vs. aracılığıyla kamuoyuna “kesin aday olacak” havası pompalatıp, havasını alanlar.

g) Belediye, milletvekilliği farketmez, her seçimin kadrolu aday adayları.

Bunların içinde mesela benimde “Herhâlde gerekli oluru aldı, aday adayı oldu” diye aklımdan geçirdiğim isimlerde oldu.

Örneğin Ahmet Asım Demirdöğen, Cemal Tanrıverdi, Yaşar Bozdağ, Mustafa Sarıbıyık, Murathan Gökkaya, Alaattin Nalcıoğlu, Hayrettin Güngör, Ahmet Yener, Fatih Arıkan gibi aklıma ilk gelen isimler, “listeye kesin girer” havası pompalanan isimlerdi.

Ancak o pompa, bisikletin hava pompasıymış, onu gördük!

Benim gözlemlediğim bir tek Mehmet Sabancı var çalışan ama maalesef o da Rifat Bülbül’ün deyimiyle “siyasetin evde kalanlarından” olarak tarihte yerini aldı.

Çok çalışmaları gerek ki, öbür seçime biraz daha iddialı olabilsinler.

Tek merakım var, İdris Tezcan bu kez neden aday adayı olmadı?

OSMAN BÖLÜKBAŞI VE METİN DOĞAN

ÇOK açıkça ifade etmeliyim ki, benim içimi acıtan tek aday adayı, eski il başkanlarından Metin Doğan oldu.

Herkes işin magazin boyutundaydı ama kamuoyunda çok konuşulan “o kadın” meselesiyle alakası sadece “talihsiz bir telefon konuşması”ndan başka bir şey değildi.

Eli eline değmeyi bırakın, yüzünü görmüşlüğü yoktu aslında…

Gerçekten bütün memleketin vebalini almayı göze alırım ki, Metin Doğan, saf bir Anadolu çocuğudur, tıpkı Osman Bölükbaşı gibi…

Bak aklıma Osman Bölükbaşı’nın bir anısı geldi birden…

Bende saç ağarmış, gönül tüter mi,

Kül olmuş sinemde çiğdem biter mi,

Viran yerde ahu bülbül öter mi,

Geçelim güzelim gel bu sevdadan.

Türk siyasi tarihinin unutulmaz isimlerinden Osman Bölükbaşı'nın yazdığı; Behiye Aksoy’a adandığı söylenen, bestelenip plak olan, yukarıda ilk dörtlüğü verilen şiir, bir zamanlar dillerden düşmezmiş!

Oğlu Deniz Bölükbaşı, Babası ile ilgili kitabında:

- Osman Bey, bunları Behiye Aksoy için mi yazdınız? sorusuna, Babam şu yanıtı vermiş, diye yazıyor:

- Eli elime değmedi ama lafı anamı belledi!

Gerçekten o "şiir-şarkı" yüzünden Osman Beyin, eşiyle arası açılmış...

Ve “Seraba harcanmış ömre yanarım!” adlı şiiriyle siyasete veda etmiştir.

YATACAK YERİ YOK:

GÖKSUN STADI MI KAVŞAK MI?

KAHRAMANMARAŞ’IN en gözde ilçelerinden birisi olan Göksun’da yapılan (bir rivayete göre içine stadyum yapılması düşünülen) yollardaki orta göbekleri yapan Karayolları yetkilileri ile bu yapılana seyirci kalıp sık sık kazaların meydana gelmesine hiçbir tepki göstermeyen Göksun’daki yerel yöneticilerin…

YATACAK YERİ ÇOK:

GARİP GURABA ANNESİ FUNDA HANIM

SÜREKLİ garip gurabanın evlerine ziyarette bulunup reklamını yapmadan yardımlar götüren ve Kahramanmaraş’taki siyasetçiler içinde gerek seçimlerde ve gerekse seçimlerden sonra her zaman eşinin yanında yer alan tek kadın olan Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş’un çok değerli hanımefendileri Funda Okumuş Hanımın…