MESELA #herferdikahraman Maraş’ın 100 yıllık “çete bayramı” tarihinde fiyaskolar, rezaletler ve kaybettirilmek istenen “Milli mücadele ruhu”nu yazmayacağım…
100. yıl kutlamaları için Cumhurbaşkanlığı’ndan geldiği söylenen yüklü miktardaki paranın hangi harcamalara gittiğini kimsenin bilememesini yazmayacağım…
ÖN NOT: Bu satırdan itibaren aşağıda yazılanlar tamamen hayal ürünü olup, Kahramanmaraş ili ve bu ildeki kişi ve kurumlar ile alakası yoktur!
Adamın, “Ekibim” diye memleket dışından getirdiği kadronun bir bir tekrar istifa edip memleketi terkedip gittiklerini yazmayacağım…
Genel Sekreteri ile Su Genel Müdürü’nün de İTA’nın tutum, davranış ve asabiyetinden iyice bunaldığını, bugünlü yarınlı onların da kaçıp gitme ihtimalinin çok yüksek olduğunu yazmayacağım…
İlçe Belediye Başkanlarının neredeyse tamamının, “birilerinin kendini, kendilerinin üst amiri veya patronu” olmasından rahatsız olduklarını yazmayacağım…
Kendi getirdiği “ekibinin ihalede usulsüzlük yapmış” olmasından dolayı iç denetimde soruşturma yaptırmaya başladığını ancak aylardır soruşturmanın bitip bitmediğinden ve neticesinin ne olduğunu kimsenin bilmediğini yazmayacağım…
Kendi döneminde müdür yaptığı kişinin, çalışan bayan personele askıntılık yapmış olmasından dolayı çıkan olayların örtbas edildiğini, ancak yine kendi getirdiği müdürü geri görevden aldığını yazmayacağım…
Yazmayacağım da yazmayacağım…
Eşşek sudan gelinceye kadar,
Allah belanı verinceye kadar,
Kırmızı kar yağıncaya kadar,
Arap kızı pencereden gidene kadar,
Düriye güğümleri kalaylayana kadar,
Mardin kapısından atlayana kadar,
Manda yavrusunu sinek kapana kadar,
Atı alan Üsküdar’ı geçene kadar,
Portakalı soyup başucuma koyana kadar,
Canım yanana, huyum kuruyana, aklım çıkana kadar,
Çatlasa da patlasa da…
Yazmayacağım da yazmayacağım…
KOYMUŞUM CHURCHİLL’E EMRİNİZDEYİM EFENDİM!
DEDİ ki bir dost: “Bu arkadaş hakkında hep yazıyorsun, seni mahkemeye bile verdi yine yazıyorsun. Dolayısıyla adamın ekibinin hepsi de sana düşman oluyorlar. Bak tehennili ol, tenhada kıstırırlar…”
Ben de; “Onun ekibi mekibi yok. Yarın kendi de görevi bırakıp Ankara’ya memleketine, evine geri dönse arkasında kimse kalmaz. O arkasında sandıkların, bu arkadaş gücünü kaybettiği saniye yanından ayrılır” dedim ve şu alttaki anekdotu anlattım:
2 . Dünya Savaşı yılları…
Churchill İngiltere Başbakanı.
Özel arabası, uçağı falan yoktur.
Bir programa katılmak üzere taksi ile BBC Radyosuna gitmiş. Şoföre, “Beni burada 1 saat bekler misin?” diye sormuş.
Karanlıkta Churchill’in yüzünü farkedemeyen şoför, “Maalesef efendim” demiş. “Eve gidip radyoda Başbakan Churchill’i dinleyeceğim.”
Churchill bu cevaba çok memnun olduğu için şoföre 100 sterlin uzatıp “Üstü kalsın” demiş.
100 Sterlini gören şoför sevinçle haykırmış; “Koymuşum Churchill’e. Emrinizdeyim efendim”
Bitti…
YATACAK YERİ YOK
O KİŞİNİN
100 yıldır kar, yağmur, yaz kış, soğuk sıcak demeden büyük bir heyecanla kutladığımız Çete Bayramımızı ruhsuzlaştıran, bayram olmaktan çıkartan, bütün kentin tepkisini çeken o kişinin…
YATACAK YERİ ÇOK
MHP DULKADİROĞLU
YAKALANDIĞI hastalık sonucu hayatını kaybeden Merhum Hasan Seyithanoğlu’nun adını toplantı salonuna astırarak vefa gösteren MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Emrah Satıcı'nın...