Bu memleketin sevdası, “Kahramanmaraşspor”.

Fakirinin de, zengininin de.

İşçisinin de, patronunun da.

Memurunun da, bürokratının da.

Siyasetçisinin de, sokaktaki insanının da.

Tek sevda “Kahramanmaraşspor”dur, bu memlekette.

Afşinli’sinden Andırınlı’sına.. Pazarcıklı’sından Göksunlu’suna kadar ilin tamamımı kapsar bu sevda.

Belki sessiz kalınır, belki duyarsızmış gibi davranılır ama herkesin bir sevdasıdır, Kahramanmaraşspor.

Kırmızısı, biberidir.. Beyazı pamuğudur…

**

Bu sevda iki-üç sezon önce kaybolup gitmekteydi.

Amatör kümeye düştü, düşüyordu.

Dönemin başkanı Doğan Tehçi’nin ve yönetiminin ‘radikal’ kararı ile kulübün ‘kaderi’ değişti.

Bir anda her şey tersine döndü.

FaturaVizyon Grubu, kulübü aktifleri ile pasifleri ile devraldı.

Belki de aldığına alacağına pişman oldu ama, camia kısa bir süre zarfında büyük bir atılım gerçekleştirdi.

İlk sezonunda (yani geçen sezon) takım 3’ten 2’ye çıktı.

Şampiyon olmasa da, playoflardan hedefine ulaştı.

İkinci sezonunda (yani bu sezon) da, takım 2’den 1’e çıkmak için gün saymaya başladı.

Dört hafta sonra, çok büyük bir ihtimalle (eğer mucize gerçekleşmez ise) Kahramanmaraşspor adını Birinci Lige yazdıracak.

**

FaturaVizyon Grubu, kulübü devraldığı günlerde bir söylemden ötürü tepki toplamıştı.

Onların söylemi ne kadar yanlış ise, zaman içerisinde o söyleme oluşan tepki de yanlıştı.

Uzun süre bir karmaşa yaşandı.

FaturaVizyon’un, Kahramanmaraşspor için tüm girişimleri olumsuzlukla sonuçlanıyordu.

‘Siz şunu dediniz’, ‘Siz bunu dediniz’ denilerek kapılar kapatılıyordu.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen ‘bırakıp kaçmak’ varken, ya da ‘aldıkları gibi bırakmak’ var iken, onlar savaşmayı tercih etti.

Kendilerini anlatabildikleri, karşılarındakilerin anlayabilecekleri kadar anlatmaya çalıştılar.

Kahramanmaraş ile, Kahramanmaraşlı ile ilişkilerini çok daha iyi düzeye getirmek için de kulübün müdürlüğüne, genel sekreterliğine, teknik heyetin başına, alt yapının oluşturulmasına hep bizden birilerini getirdiler.

“Zaman her şeyin ilacıdır” ilkesi, bir kez daha gerçek oldu ve artık kamuoyundaki çekinceler de yerini ılımlı bir havaya bürüdü.

**

Son günlerin moda deyimi ile FaturaVizyon Kahramanmaraşspor için oluşan ‘akil insanlar’ çalışmalarına hız verdi.

Öncelikle takımın ‘şampiyonluk’ potansiyelini ön plana alarak olumlu bir hava oluşturma gayretinde olan ‘akil insanlar’, kolları çemreyip siyasetçisi, politikacısı, gazetecisi demeden ‘kaçan balığın büyük olacağını’ anlatmaya koyuldular.

Feridun Kolat ve Ufuk Bilgetekin’i en iyi anlayanlar ‘onlardı’.

Fethi Çokkeser ve Numan Polat’ı en iyi tanıyanlar, anlayanlar ‘onlardı’.

Erhan Kurt, Erhan Çelenk, Mert Er Estik, Taha Balcı ve diğer futbolcuların ruhlarını, durumlarını en iyi özümseyebilecek onlardı.

**

Mehmet Fatih Ceyhan.

Ekrem Karaoğlan.

Fatih Köşker.

Adnan Sezal.

Hacı Büyükbalık.

Belki unuttuğumuz bir iki isim daha var.

Kolları çemreyip çalışmaya başlayan bu ‘akil insanlar’ grubumuz, işi kısa zamanda çözmeyi başardılar.

İlkin, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz tüm gücünü seferber etti.

Ardından Haluk Şerbetçi, elinden geleni yapmaya başladı.

Bu arada akil insanlar, Kahramanmaraş için bir şans olan AK Partili Mahir Ünal’ı ziyaret ederek, dertlerini anlattılar.

Zaten, Mahir Ünal’ın bu isimleri kabul etmesi sorunun başlıbaşına çözümüydü.

İşi bilenler, bunu da çok iyi bilirler.

Sonrasında da kamuoyunun büyük beklentisi olan ‘devler’ devreye girdiler.

**

Çarşamba günü, KMTSO’da Kahramanmaraşspor için reklam sözleşmesi programı düzenlendi.

Programda AKEDAŞ, KİPAŞ, MATESA Tekstil, İSKUR Tekstil, Arsan Tekstil, MEM Tekstil, Arıkan Mensucat, Lütuf Mensucat ve MARTEKS Tekstil firmalarının toplam 260 bin TL’lik reklam ücreti kulüp yetkililerine teslim edildi.

Toplantıda Hanefi Öksüz, Mahmut Arıkan gibi sanayiciler de hazır bulundular.

Güzel bir tablo oluştu.

Kırmızı-beyazlı ekibin önümüzde 4 maçı var.

4’te 4 yaparsa takım, özlenen ve beklenen Birinci Lige çıkacak.

Neden yapmasın.

Maddi destek var.

Manevi destek var.

Parasızlıktan takımın motivasyonunun sağlanamadığı vurgulanıyordu, artık o da bitti.

Bakalım, olumsuzlukta bahane ne olacak?