Adnan Toprak…
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneğinin Şube Başkanı.
Ticaret ve Sanayi Odasının son seçimlerinde de oda yönetiminde yer aldı.
Genç, dinamik, uyumlu, mütevazi bir işadamı.
Son yıllarda ‘yıldızı’ parlayanlardan.
Sessiz bir yükseliş içerisinde.
**
Cuma günü akşam, Cüceli’deki BEYTORF tesislerinde verilen piknikteyiz.
Aslında ‘piknik’ yakıştırma.
Bana göre, açık alan akşam yemeği.
Çünkü piknikte öyle örtülü-mörtülü masalar olmaz.
Profesyonel yemek servisi olmaz.
Pikniğin tanımı farklı, o davetteki ortam farklı.
Biz de, TÜMSİAD üyeleri gibi ‘piknik’ desek ne olur ki? Saçımızdan mı çekerler sanki.
Madem gönülleri ‘piknik’ diyor. Biz de diyelim.
Şaka tabii..
**
Nezih bir topluluk vardı.
Valimiz, vekillerimiz, yöneticilerimiz, bürokratlarımız, siyasetçilerimiz…
İşadamlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, basınımız…
Akşamın serinliği…
Piknik alanı yemyeşil.
Etrafı ağaçlarla çevrilmiş.
Hoş bir toprak yoldan ilerliyorsunuz.
Gecenin karanlığında ‘korku filmlerindeki’ gibi bir yol var.
**
E sisteminde bir yemek organizasyonu yapılmış.
Yani en başta protokol var.
Karşısında üç dikey masa zinciri var.
Baştakiler uzun, ortadaki kısa…
Valimiz ve ev sahibi olarak TÜMSİAD Şube Başkanı protokol masasının tam ortasında…
Bir uçta genel anlamda siyasiler, diğer uçta bürokratlar…
**
TÜMSİAD Başkanı Adnan Toprak, mikrofonda.
Kuruluş amaçlarını, vizyonlarını, yaptıklarını anlatıyor.
Geleceğe bakış açılarını bir ufuk olarak çiziyor.
Gayet te mütevazi bir ses tonu ile dillendiriyor, bunları.
Belli ki, dersine iyi çalışmış.
Ya da şöyle diyelim: Söyleyeceklerini net söylüyor.
**
“Yerel ve evrensel değerlere sahip, azim ve kararlılıkla bütün insanlığa hizmet eden, dürüst, dinamik ve çalışkan, girişimci, gelişime açık, geleceğin dünyasında söz sahibi olan, dünyadaki tüm ülkelerde Türkiye’yi marka haline getirecek iş adamları kuşağı oluşturuyoruz…”
“Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş ve işleyiş sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz. Küçük boy işletmelerimizi orta boy işletme haline dönüştürmenin gayretini veriyoruz.”
“Üyelerimiz ‘Ben kazanırsam ülkem kazanır, ülkem kazanırsa ben kazanırım’ düsturunu kendisine ilke olarak kabul etmektedir.”
“Hem şehrimizi, hem de ülkemizi başarı ile temsil ediyoruz. Sinerji oluşturuyoruz, projeleri hayata geçiriyoruz.”
“Sorumluluğumuzu biliyoruz. Omuzlarımıza yüklenen sorumluluk bilinci ile hareket ediyoruz. Kendimizi ve şehrimizi 2023 vizyonuna hazırlıyoruz…”
“Yeni anayasanın mutlaka gerçekleştirilmelidir. Toplumun her kesimini kapsayan, her kesimi ile yeni bir anayasaya ihtiyaç duymaktayız.”
“Hükümetin terörü bitirmek için başlattığı çözüm süreci konusunda da hükümeti ve siyasi iradeyi destekliyoruz.”
“Şiddeti doğru bulmuyoruz. Gezi Parkı olaylarının ilk gününün maliyeti 1 milyar dolardır. Yurt dışında imajımız zedeleniyor.”
**
Bir işadamı daha ne söyleyecek?
Özenle seçilmiş cümleler.
İşadamı sadece işini düşünür.
Son günlerdeki gibi, ülkeyi modifiye etmeye çalışan zihniyetlere adeta ders verdi Toprak.
Bir işadamının durması gereken yeri net ifade etti.
Çizgiyi ‘kırmızılaştırdı’.
**
Toprak’ın verdiği mesaj netti:
“Yeni anayasa ve çözüm süreci milli dava olmalıdır…”
Yeni anayasa ile ilgili gelişmeleri izliyoruz?
Bu konuda hangi siyasi partinin ne düşüncede olduğunu da görüyoruz.
Çözüm süreci de zaten şu anda başarıyla yürütülüyor.
Kısa sürede hem yeni anayasa, hem çözüm sürecinin sonu belli olur.
Ama bunun için daha güçlü bir siyasi irade lazım.
**
Siyasi iradenin gücü bazılarının dediği gibi “yüzde 85’in içindeki yüzde
Bu siyasi iradenin gücü, “yüzde 100’ün içinde yüzde 60 olmalı…”
Son yaşananlarla bir korku furyası oluşturmaya çalışılsa da, kimsenin fark etmediği bir olgu var.
Özellikle Gezi Parkı-Taksim olayları mevcut siyasi iktidarı daha da güçlü kılacaktır.
Ben öyle düşünüyorum.