HİÇ unutmam yıllar önceydi. Maraş’a gelen bir misafirimiz olduğunda (özellikle İstanbul’dan gelen gazeteci) kentin Kalesini, Eğri köprüsünü, Pınarbaşı’nı gezdirdikten sonra bir de mutlaka Gaziantep çevre yolunda o zamanlar yeni kurulan Migros’un önünden geçirirdik.

Kimseye elbette “aha da Migros” demezdik ama önünden geçerken gazdan ayağımızı çeker, yavaşlar ve mutlaka bu süpermarketi görmelerini sağlardık.

Yani bir anlamda amacımız kentimizin gelişmişliğini ispatla göstermekti.

Çünkü Migros Maraşlı için biraz da burjuvazinin alışveriş yaptığı süpermarketti o zamana kadar. Yani öyle tanınıyordu. Oysa biz o zaman daha mahalle bakkalına gitmeyi ancak biliyorduk ve 30 metrekareyi geçen her marketin levhası süpermarket olarak yazılırdı. Migros geldi de süpermarketin ne olduğunu o zaman öğrendik.

Bir çok insanın da benim gibi düşündüğüne inanıyorum. O market yani Migros yaşasın diye şehirden uzakta olsa gidip oradan alışveriş yapardık.

Sonra kent içinde birbiri ardına marketler açılmaya başladı ama yine de Migros ayrıcalıklı olarak kaldı.

Ki, çocukluğumda biraderimin İstanbul’da 1. Levent’teki evinin önüne kamyondan bozma Migros Market kurulurdu. Üçgen şeklindeki Toblerone Çikolalatayı o Migroslardan almak için İstanbul’a gitmeye can atardım.

Öyle ki, Antep çevre yoluna kurulan bu Migros’tan alışveriş yapmak bir dönem için sosyalite olmuştu.

Mecburiyet Caddesine mahkûm değiliz artık!

ÖZELLİKLE kente dışarıdan gelen öğrenci ve memur kesimi için Migros’tan alışveriş dışında bir de “Mecburiyet Caddesi” adını taktıkları Trabzon Caddesi üzerindeki mağazalarda gezinmekten başka bir çaremizde yoktu.

Bunu fırsat bilen mülk sahipleri uçtukça uçtu ve sanki Bağdat Caddesi ya da Etiler’in göbeğindeki kira fiyatları ile dükkânlarını kiralamaya başladılar. Fabrika sahibi olacağına Trabzon Caddesi üzerinde dükkân sahibi olmak daha evla bir duruma geldi. Çünkü alternatifleri yoktu.

Trabzon Caddesi üzerindeki dükkânlarda çok fahiş kiralarla, insafsızca adeta ölüm kalım riski alarak işyeri açıp sıfırı çeken, ocağı dağılan bir çok insanı tanıyorum. Normal, küçük bir dükkânın kirasıyla Bahçelievlerde 5 daire alabilirdiniz.

Alternatifsizlik hem işyeri sahiplerini, hem de vatandaşı mağdur ederken Türkiye’nin en büyük AVM yatırımcısı Rönesans Holding bastı parayı, aldı arsasını ve bir yıl gibi kısa bir sürede 36 dönümlük alana bölgenin en büyük, Kahramanmaraş'ın ise ilk AVM'sini kurdu.

Şimdi Trabzon Caddesinde bir çok dükkân boşaldı, mülk sahipleri artık 100 lira istedikleri kirayı 50 liraya düşürmek mecburiyetinde kalacak yani normalleşecekler. Ancak öyle de olsa artık atı alan Üsküdar’ı geçti çünkü artık halkın rahat rahat gezip dünya markalarının kreasyonlarına bakıp alışveriş yapacağı bir mekânı oldu.

Sosyal hayat kültürü de değişecek

PİAZZA AVM’yi sadece rahat alışveriş yapılan bir mekân olarak da değerlendirmiyorum. Bir kere en büyük katkıyı üniversite öğrencilerine yapacak. İl dışından gelen öğrencilerin en büyük sıkıntısı, ekonomik bir şekilde gezip, eğlenip oturacakları mekânların kısıtlı oluşu ve part time yani yarı zamanlı çalışacak işyerlerinin olmamasıydı. Şimdi öğrenciler bu imkânların hepsini aynı anda Piazza’da bulabiliyor.

Kentin yerlisi genelde eşini koluna takıp, çocuklarının elinden tutup alışverişe çıkmazdı. Şimdi kentte yeni bir kültür oluştu, ailece alışveriş ve eğlenceye gidiliyor. Baba bir mekânda kahvesini yudumlarken, anne mağaza geziyor, çocuklar ise eğlence ve oyun bölümünde zaman geçiriyor.

Peki hiç olumsuzluklar, AVM yöneticilerinin yaptığı yanlışlar yok mu?

Elbette var ve biz bunları da bir bir sıralayacağız. Özellikle mağaza sahiplerinin AVM yöneticisi hakkındaki şikâyetlerini de isimleri bizde kalmak kaydıyla yazacağız.

Kahramanmaraş, Piazza AVM ile daha modern ve yaşanılabilir bir kent oldu. Kentimize bu yatırımı yapan Rönesans Holding’e teşekkür ederim.

Bu arada Piazza’nın Piar çalışmasını başarıyla yürüten ve bizi her konuda bilgilendiren Sevgili Dilek Akın’a da teşekkür ediyoruz.

Piazza’da MADO ayrıcalığı

MADO Piazza işletmecisi Mustafa PakdamarBİZİM yapacağımız reklama ihtiyaçları yok. MADO zaten başlıbaşına Türkiye’nin çok önemli bir markası olmuş durumda. Bu nedenle markasını vererek yazmakta bir sakınca görmüyorum.

Piazza AVM’nin Güney giriş kapısının yanına mükemmel bir MADO açılmış. İşletme sahibi beyefendi insan Mustafa Pakdamar’ın sıcaklığını, işletme müdürü sevgili Ahmet’in saygısını hissettirdiği 10 numara bir mekân olmuş Piazza MADO.

Allah var Mehmet Kambur ve kardeşleri Atilla ve Erdal Kambur “ne yaparsa en iyisini yapar” düsturunu bu işletmede de uyguluyor.

Herkese tavsiye ederim, özellikle burada bir sakızlı kahve için…

Tebrikler MADO…

Özel teşekkür

BUGÜN (17 Haziran) doğum günümüz olması nedeniyle iki günden bu yana Facebook ve Twitter hesabımızdan okurlar ve dostlar kutlama mesajı yağdırdılar.

Bu vesile ile bütün okurlara ve dostlara teşekkür ediyorum.

İyi ki varsınız…