NASIL bir algı oluşturduysak, kimilerine göre büyükşehir’de “herşeye muhalif olan biri” konumuna gelmişiz.
En küçük bir eleştiriye bile tahammülün olmadığı bir dönemdeyiz.
Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek’i aradım, “Başkanım uzun süredir görüşemedik, sohbetinizi özledim…” diye…
Aslında, “biraraya gelelim.” demesini bekliyorum…
Hanefi Başkan, o nev-i şahsına münhasır sempatik kahkahası ile, “Beyim” dedi, “Tehlikeli maddesin. Sürekli döğüşüyorsun büyükşehir’le…” diye yanıt verdi.
Yani “Seninle çok görüntü vermeyelim”in en nezaketli Türkçesi…
Ardından milletvekili Ahmet Özdemir’le Ankara’da buluştuk. Özdemir’de “Abi belki haklısın yazdıklarında ama Hayrettin Beye biraz zaman tanısakta ondan sonra mı eleştirinin dozunu arttırsak…” diye o her zamanki zerafeti ile görüş belirtti.
Ki, Özdemir’i bu memlekette çok iyi tanıyanlardan biriyim, klasik politikacılardan değil, eğriye eğri, doğruya doğru diyebilme yüreğine sahiptir.
BIYIKSIZLIĞINI YAZMIŞIZ YA!
SONRASINDA Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş’la konuştuk.
Osman Başkan, biraz da yakınlığımızdan kaynaklanan samimiyetle, Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’le alakalı yazdığımız yazılardan dolayı bizi şiddetle eleştirdi.
İktidar partisinin yereldeki bu üç önemli isminin görüşlerini aldıktan sonra Başkan Güngör’le alakalı yazdığım yazıları tekrar gözden geçirdim.
- Seçim öncesinde projelerini açıkladığında, uçuk projeler sunmadığı için tebrik etmişim.
- Hanımefendisi ile bir kebapçıda çektirdiği fotoğrafı için son derece güzel sözler yazmışım.
- Herkes eleştirirken, “Başkanın, kendi kuracağı kadro ile çalışması sonuna kadar hakkıdır” demişiz.
- Nezaket dilini olabildiğince kullanmışım…
- Asla belaltı vuruşu yapmamışım…
- Bu sütunların yazarına doğru olan, bir başkasına göre yanlış olabilir, sadece izlenimler yazmışım.
- Bütün samimiyetimle ifade ediyorum ki son derecede “light” yazılar yazmışım hem de…
Hayrettin Güngör taraftarı bir okurumuzda sosyal medyasından eleştirmiş: “Daha ilk aday açıklandığı gün bıyıksızlığını yazdın…” diye…
Kötü mü etmişiz, kulis gazeteciliğinin verdiği tecrübe ile “kesin bıyık uzatır” diye tahminde bulunmuşuz, dediğimizde çıkmış.
Yalansa, yanlışsa zat-ı âli düzeltsin, aldığım bir kulis bilgisinde Mahir Ünal’la uyumlu çalışmayıp kavgaya girişeceği bilgilerini almışız, yazmışız.
Neticeye gelecek olursak; Biz bu sütunlarda siyaset yapmıyoruz, Hayrettin Beyin siyasi rakibi de değiliz, sadece ve sadece olayları yorumluyoruz, kulis bilgilerini sunuyoruz.
HAYRETTİN BEYİN NE HASIMIYIZ NE DE HISIMIYIZ…
PEKİ her yazdığımız doğru mu çıkar?
Hâşâ biz kutsal insan falan değiliz, yanılabiliriz de…
Bakın şimdi yine sevimsiz olacağım ve şunu diyeceğim: “Kahramanmaraş’ta şu anda büyükşehir belediyesi diye bir kurum yok kardeşim!”
Bakın ardından da şunu diyorum: “Dört aydır tek bir icraatın olmadığı Hayrettin Güngör kaptanlığındaki belediyede, belki de beşinci aydan sonra fırtına gibi hizmetler başlayacak…”
Atacağı her doğru adımda sonuna kadar destekçisi olacağız ama müsaade edin de yanlış bulduğumuzu da yazabilelim…
Hayrettin Beyin ne hasımıyız ne de hısımıyız…
Meselemiz, memleket meselesi.
PATAGONYA HABERLERİ GELECEK!
MÂLUM Patagonya gezimizden bir kısım izlenimimizi yazmıştık.
Oradaki yerel seçimlerde aday olanları, seçilenlerin nasıl seçildiğini, müteahhitin hangi emek ve yeteneğinden dolayı nasıl birinci sıraya gelebildiğini, yakın gelecekte imar konusunda neler yapabileceğini falan filan hepsini sırası geldikçe yazmaya devam edeceğiz.
Yahu nasıl adamlar, bu Patagonyalı’lar…
Hiç bizim memleketteki gibi dürüst değiller.
Neler var neler, Say Say bitmez…
Bizde Lak Lak etmeye devam edelim…
Çok enteresan şeyler var, çoooookkkk….
Okuduğunuzda “İyi ki Patagonya’da değil de, Maraş’ta yaşıyorum” diyeceksiniz…
YATACAK YERİ ÇOK:
ÜLKÜ OCAKLARI
HAVALARIN iyiden iyiye ısındığı şu günlerde susuz kalma ihtimali çok olan sokak hayvanları için, “Bir kap su ve bir kap mama” sloganıyla sokaklarımıza su ve mama bırakarak çok büyük bir hayra imza atan Kahramanmaraş Ülkü Ocaklarının başta Başkanı Hüseyin Kayış olmak üzere bütün ocaklıların…
YATACAK YERİ YOK:
GENEL MERKEZLERİN
HİÇ ayırt etmeden, şu parti bu parti demeden, memleket ile bağı sadece kimliğinde yazılı olan, Kahramanmaraşlı’yı adam yerine koymayıp, hiçbir seçmenin fikrini almadan “Aha size gönderdim bunu milletvekili seçin eyyy Maraşlılar” diyen, siyasi partilerin Ankara’daki genel merkez yöneticilerinin…