TÜRKİYE’DE eğitim sistemi kanayan yara. Stratejik bir planlamadan uzak, milli kimliği bulunmayan, gerçek bilim adamları, eğitimciler yetiştirilmesine imkân vermeyen vasat bir eğitim sistemimiz mevcut.
Son yıllarda bu vasatlık daha da gözle görülür bir hale gelmiş durumda. Üniversitelerden mezun olan gençliğin bilgi seviyesi her geçen gün biraz daha azalmakta, nitelikli iş gücü günden güne kaybolmaktadır.
Türkiye’nin hayalini kurduğu o güçlü devlet stratejisinin ilk sırasında ne savunma ne de ekonomi olmalıdır. İlk sırada muhakkak sağlam temelleri olan, her gelenin “sil baştan” diyemeyeceği bir yapı ile kurulacak güçlü bir eğitim reformu olmalıdır.
Gel gelelim;
OECD ülkeleri arasında eğitime yapılan kamu harcamalarında sondan ikinci olan,
Dünya Ekonomik Formu göstergelerine göre Eğitim kalitesinde 137 ülkeden 99. Olan,
Bir ülkenin büyük ülke olma hayali bile kurması imkânsızken, hala eğitim sistemini daha da kötüye götürme hedefinden ne zaman vazgeçeceğiz merak ediyorum.
ÜNİVERSİTELERİ BÖLMEK!
MİLLİ Eğitim ve YÖK’ün ilgilenmesi gereken yüzlerce hayati önemi olan konu dururken, üniversiteleri bölmek, okulları taşımak, okulların isimlerini değiştirmek gibi 3. Dünya ülkesi tavırları göstermesi gerçekten anlaşılmamaktadır.
Kahramanmaraş eğitiminde mihenk taşı olan Süleyman Demirel Fen Lisesi’nin, önce yönetimini, sonra hocalarını, akabinde binasını ve en sonunda da ismini değiştirerek ne amaçlanmıştır merak ediyorum.
Bir dönem, içerisindeki aklı başında, vicdanı hür bir nesli FETÖ’nün etkisi altına almaya çalışan bazı “yetkililer” şimdi de bu okulun tarihini silmeye ant içmişler gibi görünüyor.
EĞİTİM SİSTEMİNE NE KATKISI OLDU?
SİZ hiç “Büyük ülke” görünümündeki bir yerde böyle saçma sapan bir itibarsızlaştırma çalışması yapıldığını göremezsiniz.
Milli Eğitim’in böyle gereksiz uygulamalarla uğraşmak yerine Kahramanmaraş’ın eğitim düzeyini yükseltmekle ilgilenmesi gerekiyor. Türkiye’nin gerek ekonomi ve nüfus gerekse de sosyal imkânlar yönünden en büyük illerinden birisi olan Kahramanmaraş, Lise Giriş sınavı ortalamalarında 34. Üniversiteye giriş ortalamalarında ise 45. Sırada bulunmaktadır. Gerisini siz düşünün artık.
Süleyman Demirel Fen Lisesi’nin bir mezunu olarak, Milli Eğitim’deki yetkililerden açıklama beklemenin en doğal hakkımız olduğunu düşünerek onlara çok basit bir soru soruyorum.
“Süleyman Demirel Fen Lisesi’nin adını ve yerini değiştirerek ne amaçlanmaktadır. Bu durumun eğitim sistemine ne gibi bir katkısı olmuştur?”
Kaldı ki Türkiye Cumhuriyetinin bir dönem Cumhurbaşkanlığını yapmış bir zatın, o şehrin en güzide eğitim kurumuna ismi verilmişken, bir Cumhurbaşkanı’nın ismini silmek ne kadar doğru sayın yetkililer?
Tarih, sizler isimleri sildiniz diye hafızalardan silinmez. Ancak siz bu yaptığınız hareketlerle tarihe kendi isminizi de yazdırmış oluyorsunuz…
Umarım Sayın Vali ya da Kahramanmaraş’ın değerli milletvekilleri bu duruma sessiz kalmaz ve bir an önce “Süleyman Demirel Fen Lisesi” kimliğine yeniden kavuşur.
Bu arada bir sitemim de yerel gazetecilerimize.
Mesleğin büyüklerini gerek sosyal medya kanalları gerekse de kendi gazetelerinde okumaya çalışıyorum. Yener bey haricinde bu konunun üzerinde durulmadığını görüyorum. Şehrimizin bir markasına sahip çıkmak tüm meslek büyüklerimizin boyun borcudur diye düşünüyorum. Umarım oluşturulmaya çalışılan bu kamuoyuna değerli meslek büyüklerimizden de katkı gelir.